ANNE VE BABA DIŞINDAKİLERİN (BÜYÜK ANNE, BÜYÜK BABA, AMCA, HALA, TEYZE, DAYI VB.) ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI

CHANGE (MOTOR/ŞASİ NUMARASI DEĞİŞTİRİLMİŞ) ARAÇ SATIN ALINMASI DURUMUNDA YASAL HAKLARINIZ NELERDİR?
May 20, 2020

ANNE VE BABA DIŞINDAKİLERİN (BÜYÜK ANNE, BÜYÜK BABA, AMCA, HALA, TEYZE, DAYI VB.) ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI

Türk Medeni Kanunun 325. Maddesi bu husustaki dayanak düzenlemedir. Maddeye göre;

“II. Üçüncü kişiler ile

Madde 325 – Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir.

Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yoluyla uygulanır.

Çocuk ile üçüncü kişiler arasında kişisel ilişki kurulması durumu sıklıkla anne veya babanın vefat etmiş olması, anne veya babanın cezaevinde olması yahut anne veya babanın yurt dışında ikamet ediyor olması vb. hallerde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar gibi benzeri durumlar kanun maddesinde belirtilen “Olağanüstü haller” olarak kabul edilmektedir.

Maddeden de anlaşılacağı üzere belli şartların mevcudiyeti halinde anne ve baba dışındaki kişilere de (Özellikle hısımların) çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı tanınabilmektedir.

Burada anne ve baba dışında kimlerin çocuk ile kişisel ilişki kurabileceği kanunda tek tek sayılmadığından Mahkemeler tarafından yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda ve Hâkimlere tanınan takdir yetkisi de kullanılmak suretiyle belirleneceği anlaşılmaktadır. Çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep edenler genellikle anneanne, babaanne yahut büyükbabalar olmakla birlikte şartları mevcut ise hala, dayı, teyze gibi diğer akrabaların da çocuk ile kişisel ilişki kurması mümkündür.

Örneğin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.03.2009 Tarih, 2009/2-71 Esas, 2009/115 Karar sayılı kararında, yargılama sırasında Aile Mahkemesi uzmanları tarafından düzenlenen rapora göre çocukların halaları ile kişisel ilişki kurulması gerektiğine karar verilmiştir.

Unutulmamalıdır ki salt çocuk ile akraba olunması onunla her durumda kişisel ilişki kurma hakkının olduğu anlamına gelmeyecektir. Örneğin bazı emsal Yargıtay kararlarında hala ile çocuğun kişisel ilişki kurması gerektiğine hükmedilmişken, anneannenin kişisel ilişki talebi şartları mevcut olmadığından reddedilmiştir.

Çocuk ile 3.kişiler arasında kişisel ilişki kurma şartlarının neler olduğuna ilişkin kesin ve net çizgiler olmamakla birlikte Yargıtay 2.hukuk Dairesi’nin 20.12.2006 Tarih, 2006/9388 Esas, 2006/18010 Karar sayılı kararında; hısımların (akrabaların) çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep edebilmesinin şartlarını, kişisel ilişkinin, çocuğun fikri ve bedeni gelişimi üzerinde olumsuz etki yaratmaması ve onun yetiştirilmesini engellemeyecek biçimde menfaatine uygun düşmesinin gerektiği şeklinde hüküm altına almıştır.

Karara göre;

“Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı sair kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. (TMK.m.325/1)

Toplanan delillerle davacı hala yönünden kişisel ilişki kurulmasını gerektiren olağanüstü bir halin varlığı kanıtlanmadığı durumda onun yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

2- Kişisel ilişki, çocuğun fikri ve bedeni gelişimi üzerinde olumsuz etki yaratmaması yanında onun yetiştirilmesini engellemeyecek biçimde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde düzenlenmelidir.

Bu nedenlerle davacı büyükana ile daha kısa süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.”

Yargıtay 2.hukuk Dairesi’nin 25.03.2019 Tarih, 2019/564 Esas, 2019/3272 Karar sayılı kararında babasını kaybetmiş bir çocuğun baba eksikliğinin giderilmesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesinin onun yararına olacağına hükmetmiştir. Kararda özetle;

“Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Annenin ailesi ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. O halde ilk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine, karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile 2008 doğumlu Süleyman ve 2009 doğumlu Selin arasında kurulan kişisel ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmaktadır. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.”

Başka bir davada, Yargıtay 2.hukuk Dairesi’nin 22.12.2016 Tarih, 2016/25063 Esas, 2016/16384 Karar sayılı kararında; üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olmasının beklenemeyeceğine, ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişkinin, torunun bunlarla “aile bağlarını” güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerektiğine hükmetmiştir.

Öte yandan Yargıtay 2.hukuk Dairesi’nin 02.07.2015 Tarih, 2015/12060 Esas, 2015/14471 Karar sayılı kararında babanın istek ve arzusuna bağlı olmaksızın anneanne ve büyük babanın torunlarını görme hakkı olduğuna hükmetmiştir. Bu bağlamda şartları mevcut ise çocuğun anne veya babasının rızası olmasa dahi anneanne ve büyük babanın torunları ile yahut diğer 3.kişilerin çocuk ile kişisel ilişkin tesis etme (görüşme, vakit geçirme) haklarının olduğu açıkça kabul edilmiştir.

Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı olan kişilerin, bu kişisel ilişkilerinin Mahkemenin takdir edeceği süreler ile sınırlı olacağı kuşkusuzdur. Kanunun 2.fıkrasında belirtilen “Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü bu anlamdadır. Örneğin babaannesi ile kişisel ilişki tesisine karar verilen bir çocuğun haftanın belli bir gününde, ayın belli günlerinde yahut yılın belli dönemlerinde, yatılı olarak yahut sadece günün belli saatlerinde ilişki tesisine karar verilmesi söz konusu olacaktır. Burada verilecek kararda tabi ki çocuğun üstün yararı göz önüne alınacaktır.

Comments are closed.

× Whatsapp