CHANGE (MOTOR/ŞASİ NUMARASI DEĞİŞTİRİLMİŞ) ARAÇ SATIN ALINMASI DURUMUNDA YASAL HAKLARINIZ NELERDİR?

KIDEM TAZMİNATI HESABI-GİYDİRİLMİŞ ÜCRET
July 23, 2018
ANNE VE BABA DIŞINDAKİLERİN (BÜYÜK ANNE, BÜYÜK BABA, AMCA, HALA, TEYZE, DAYI VB.) ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI
May 20, 2020

CHANGE (MOTOR/ŞASİ NUMARASI DEĞİŞTİRİLMİŞ) ARAÇ SATIN ALINMASI DURUMUNDA YASAL HAKLARINIZ NELERDİR?

Change araç, özetle motor/şasi numarası başka bir aracın motor ve şasi numarası ile değiştirilmiş araç demektir. Motor şasi numarası; aracın üretildiği ülke, üretici şirket, üretildiği fabrika, araç tipi, motor tipi, kasa tipi, üretim yılı ve fabrikadan çıkan kaçıncı araç olduğu gibi önemli bilgelere ulaşmayı sağlamaktadır.

Bu işlem genel olarak perte ayrılmış, kaydındaki haciz ve yakalama şerhi nedeniyle trafikten men edilmiş yahut bir şekilde trafiğe çıkarılamayan araçların motor/şasi numarasının, çalıntı başka bir aracın motor/şasi numarası ile değiştirilmesi ve bu deşiklik sonrası sahte belgelerle tekrar tescil edilmesi ve tekrar trafiğe çıkarılması şeklinde yapılmaktadır.

Peki change araç satın alınması durumunda yasal olarak haklarınız nelerdir?

Danıştay 15. Dairesi vermiş olduğu kararlarda özetle; bir aracın sahte belgeler ve diğer bir takım sahte işlemlerle trafiğe çıkarılmasını idarenin hizmet kusuru olarak kabul etmiş ve hizmetin iyi işlememesi sonucu, kişilerin zarara uğramaları halinde, doğan zararların idare tarafından karşılanması gerektiğine karar vermektedir. Emsal nitelikteki Danıştay kararları şu şekildedir;

T.C Danıştay 15.Dairesi’nin 12.02.2019 tarih, 2017/3903 Esas, 2019/511 Karar sayılı kararı;

“Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanması, kaçak ve çalıntı araçların bir başkası adına tescilinin önlenmesidir. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaraları ile tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması gerekmektedir.

Buna göre idarece hizmetin işleyiş ve yerine getirilmesi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi, kusurlu işlemesi gibi nedenlerle kişilere verilen zararlar idare tarafından tazmin edilmek durumundadır. Hizmetin iyi işlememesi sonucu kişilerin zarara uğramaları halinde, doğan zararların idare tarafından karşılanması gerekmektedir. Ayrıca, hizmeti yürüten personelin görevi sırasında yaptığı eylem ve işlemlere ilişkin kişisel kusurunun hizmet kusuru oluşturacağı ve idarenin de bu zararın tazminiyle sorumlu tutulacağı, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Dosyanın incelenmesinden, transit rejim kurallarına aykırı olarak yurda girişi yapılan ….. model araca ait belgelerin gerçeğe uygun olup olmadığının yeterli ve etkili bir şekilde inceleme yapılmadan davalı idare tarafından tescilinin yapıldığı, tescili sağlanan aracın davacı tarafından … yılında edinildiği, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19.07.2006 tarihli zor alım kararının uygulanması ile araca idare tarafından 16.09.2010 tarihinde el konulduğu, davacı tarafından araca el konulması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen maddi zararın tazmini için yapılan idari başvurunun idare tarafından reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, davalı idarece tescil edilen araca el konulmak suretiyle gerçekleştirilen eylemin yargısal bir işlemin gereği olarak tesis edildiği ileri sürülmekteyse de bu durum davalı idarenin, aracın tescili aşamasında ibrazı zorunlu belgeleri inceleyerek, üzerindeki bilgilerin tam, okunaklı ve gerçeğe uygun olup olmadığı konusunda yeterli ve etkili bir inceleme yapılmadan tescil işlemlerini tesis etmesi nedeniyle kusurlu hareket ettiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağından, hizmet kusuru sonucu oluşan zararın idarece tazmini gerekmektedir.”

T.C Danıştay 15.Dairesi’nin 05.04.2017 tarih, 2013/8932 Esas, 2017/1580 Karar sayılı kararı;

“Noterde yapılan satış senedi ile araç devri yapılırken aracın çalıntı olup olmadığı davacı tarafından belirlenemeyeceğinden, tescil aşamasında trafik tescil bürolarının araç bilgilerinin doğruluğunu kontrol etmesi, şüpheli bir durum oluştuğunda bu işlemi gerçekleştirmemesi gerekmektedir. Kaldı ki, araç bilgilerinin araştırılması idarenin denetim görevinin gereğidir. Olayda da; tescil işlemine esas alınan Mersin 2. Noterliği’nin satım sözleşmesi ile İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazısında yer alan motor ve şase numaralarının birbiriyle eşleşmemesine rağmen, idarece bu husus dikkate alınmadan davacı adına tescil işleminin gerçekleştirildiği görülmektedir. Davalı idarece, davacıya ait araca el konulmak suretiyle gerçekleştirilen eylem ve işlemlerin idarenin yürüttüğü hizmetin bir gereği olarak tesis edildiği düşünülse de, bu durum davalı idarenin aracın tescili aşamasında kusurlu hareket ettiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağından, davalı idarece tescil işleminin kusurlu olarak işletilmiş olması nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın tazmini gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda, davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Öte yandan; davacı tarafından araç satışı nedeniyle kendisine karşı hukuki sorumluluğu bulunan kişilere adli yargı merciilerinde dava açıldığı ve bu davalarda zararının bir kısmının veya tamamının tazmin edildiği tespit edilirse, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda bu hususun da gözetileceği açıktır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Van 1. İdare Mahkemesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.”

Yukarıda açıklandığı üzere özetle; istikrar kazanan Danıştay kararları doğrultusunda açılacak bir idari dava ile change araç nedeniyle uğramış olduğunuz zararınızı idareden tahsil etmeniz mümkündür.

Comments are closed.

× Whatsapp